Hayatınız Desenli mi, Sade mi?

                 

       Bir bayram sabahı, bayram namazına camiye gidiyorsunuz, camiden dönüşte aynı yoldan değil de başka bir yoldan evinize dönmek gerekir, deniyor. Bu konunun esprisini hiç düşündünüz mü?

       Hiçbirimiz hayatımızda farklılıkları istemeyiz. Senelerce aynı mahallede, aynı sokakta ve aynı evde oturur, dururuz. Başka bir yere taşınmamız bize eziyet gelir. Çalışma hayatında da aynı işyerinde emekli olma lüksümüz var.

       Toplum bu tekdüze yaşantıya monoton hayat adını verir. Fakat insan değişikliklere de açık olmalıdır. Yeni arkadaşlar ve yeni komşular da gereklidir. İnsan, başkalarına faydalı olduğu oranca hayırlı bir insandır. Toplum hayatında yalnız ev ve iş yeri yoktur. İnsan, topluma hizmet etmeyi amaç edinmiş ve yasal olan dernek, parti, cemiyet ve örgütlere de üye olup hizmet halkalarını arttırmalıdır. Okul koruma ve cami yaptırma gibi derneklerde görev ve sorumluluk almalıdır. Fırsat buldukça konferanslara, pikniklere, seminerlere ve toplantılara katılmalıdır. Arada sırada da olsa kütüphaneye, maça, sinemaya ve tiyatroya gitmelidir.

       Seyrek de olsa televizyon kumandamızı elimize alıp farklı kanalları dolaşıp, abonesi olmadığımız gazete sayfalarına da göz atmalıyız. Arada sırada da olsa değişik insanlarla görüşüp onların yaşantılarından da öğreneceğimiz şeyler mutlaka vardır.  Ben, her insanı okunmamış bir kitap olarak görme düşüncesine sahibim. Kendi artılarımızı ve eksilerimizi bir başkasında görüp negatif davranışlarımızı pozitife dönüştürebiliriz.

       Birçok konuda açılımlar yaparak sade hayatımızı desenli hale getirebiliriz. Cahit Sıtkı gibi, gökyüzünün başka renginin olduğunu zaman geçmeden görebiliriz. Muhammet AVCI Kasım 2010/ Akyazı