Gençlik Başımda Duman

      Gençlik Başımda Duman   
  Gençlik, biyolojik, psikolojik, sosyal ve zihinsel açıdan bir gelişme olgunlaşmanın görüldüğü çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemidir.
            ‘Hepimiz ‘Gençlik başımda duman’ şarkısını duymuşuzdur. Hepimizin başından geçmiştir bu ömrümüzün altın çağı. Ama her nedense gençken yaptıklarımızı unutup gençlerde gördüğümüz olumsuzluklara ‘dünyanın sonu’ gibi bakarız. Hele ki içinde bulunduğumuz şu yüzyıl gençliği, baş döndürücü gelişmelerle karşı karşıyadır. Şu zamanda kendini kötülüklerden koruyabilmek, ağustosun güneşinde elindeki karı eritmeden tutabilmektir.
            Aileler, gençlerin içinde bulundukları bu dönemi sorunsuz bir şekilde atlatabilmeleri için çok dikkatli davranmalıdırlar. Gençlik çağının çalkantılı bir dönem olduğunu bilip, gerekirse ilgili kurumlardan bilgi almalıdırlar. Gencin göstermiş olduğu tutarsız davranışlar karşısında aile soğukkanlılığını kaybetmemeli. Unutmamalı ki Gencin göstermiş olduğu uyumsuz davranışlar yine onunla karşılıklı diyalogla, konuşarak çözümlenmeye çalışılmalı. Bağırmak, dövmek, küsmek gibi davranışlar gencin daha çok aileden uzaklaşmasına ve yanlış arkadaşlıklar edinmesine neden olabilir. Gencin arkadaşlarını kötülememek onları yıkıcı şekilde eleştirmemek gerekir, genç için arkadaşlarının önemli olduğu unutulmamalı. Gence getireceğiniz eleştiriler onur kırıcı, kişiliğini zedeleyici değil yapıcı yönde olmalıdır.  Gençle ufak tefek ayrıntılar üzerinde (saç biçimi, giyinmesi vb) tartışmaya girmemek gerekir, bu durumlar gencin başarısını ve size karşı olan davranışlarını etkilemiyorsa ki genelde etkilemez bunu büyük bir sorun haline dönüştürmek genç tarafından kişiliğine müdahale şeklinde algılanabilir.

          Özellikle bu çağın ön ergenlik döneminde bazı sakarlıklarla karşılaşılabiliriz. Ergenin göstermiş olduğu sakarlığa olumsuz davranış gösterirsek hem onun onurunu kırmış oluruz hem de ters tepkiyle karşılaşırız.

 Ailelerde görülen temel sorun küçük çocuklarının büyüdüğünü kabul etmemeleridir. Ona artık daha fazla serbestlik tanımalı eve giriş çıkış, arkadaşları ile gezmesine aşırı müdahale etmemelidir.

 Aileler mümkün olduğu kadar ergeninde zevk alabileceği ortamlara birlikte gitmelidir, böyle bir durum ergene kendisine değer verildiği hissi uyandırır.

 Ergenin arkadaşlarını sert bir şekilde eleştirdiğinizde ergenin bize tepki vereceğini ve onlara daha çok önem vereceğini unutmamak gerekir.

 Genci yaşıtları ile kıyaslama yapmaktan kaçınınız, bu davranış onunla aranızda sürtüşme yaratacağı gibi, kendisine karşı güveninin azalmasına da yol açar,

 Gençle iyi geçinmek demek onun her istediğini yapmak demek değildir. Ailenin tüm bireylerinin ortak sorumlulukla uyacağı kurallar koymak bu kuralları koyarken her bireyin görüşünü almak gerekir.
İşte bu öneriler, geleceğimizi emanet edebileceğimiz gençlerimize bizim yaklaşımlarımızı içermekte ve her anne babanın üzerinde titizlikle durması gereken kurallar bütünüdür. Hiç bir anne- baba evladından verdiğinden fazla bir şey bekleme hakkına sahip değildir.

.