YABANCI OLDUK ŞİMDİ, YAZIK BİRBİRİMİZE,

Yabancı olduk şimdi, Yazık birbirimize. İstersen gel dönelim Eski günlerimize!!! Evet, sevgili dostlarım. Bu şarkı bugünü anlatıyor. Bu evde kaldığımız günleri. Komşu komşusuna uzak, kardeş kardeşine, eş, eşine maalesef! Böyle miydik düğünlerimiz, günlerimiz, toplantılarımız ve daha neler neler! Ne ki bu virüs illeti çöreklendi başımıza, kimse kimseye gidemiyor, kimse kimsenin kapısını çalamıyor, telefondan başka kimse kimsenin halini- hatrını soramıyor. Mahşer gününün provası adeta. Herkes herkesten kaçıyor. Mahşerde de öyle olacağını söylüyorlar hocalarımız! Nazım Hikmet, adeta bugün için yazmış şu dizeleri: Boynuma sarılma gülüm, Benden sana geçer ölüm. İnsan arada sırada şu türküyü de mırıldanmıyor değil: Dışarıda mevsim baharmış Gezip dolaşanlar varmış Günler su gibi akarmış Geçmiyor günler geçmiyor Sabahattin Ali de bu günler için yazmış, Ahmet Kaya da söylemiş. Yabancı olduk şimdi, Yazık birbirimize. İstersen gel dönelim Eski günlerimize!!! Zeki Müren'i de anmadan geçemeyiz!! Bu günler gelir- geçer. Allah'ın yardımıyla acısız- gözyaşısız ve kayıpsız atlatırız, diye umut ediyoruz ve Allah'tan diliyoruz. Benim merak ettiğim, bu olağanüstü halin kalkmasıyla, böyle devam edersek! Yine eş eşini, komşu komşusunu, arkadaş arkadaşını, akraba akrabasını ihmal ederse! Apaartmanda yaşayan komşular gibi olursak, diye korkuyorum. Bir komşunun , hiç kimsenin düğününe gitmeyip, kendi düğününe kimsenin gelmemesi üzerine, Dersimi aldım. Bundan sonra, herkesin düğününe gideceğim' sözünü de önemseyerek, ihmal ettiklerimizi, ötelediklerimizi, küçümsediklerimizi ve sevmediklerimizi seveceğiz, Yunus'un 'Yaradılanı sev, Yaradandan ötürü' yü de hayata geçireceğiz. Unutmayacağız ki, o küçümsediklerimiz ve aramıza almadıklarımızdır kabrimizi kazayacak ve tabutumuzu omuzlayacak olanlar!!! Bakın, bir beyitimde ben ne demişim? Ankara'da kar yağdı, Rize'de üşümedik, Biz, bizden başkasını, hiç mi hiç düşünmedik. Böyle gitmesin! Dönelim hatalarımızdan! Aksine bu hal, bizi daha çok sevecen, daha yakın,ve can ciğer etmeli. Sevinçli ve kederli günlerimizde beraber olmalı, birlikte ağlamalı, birlikte gülmeliyiz. Sosyal mesafeyi aramızdan kaldırmalıyız. Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet; Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet... O manayı bul da bul! İlle İstanbul'da bul Evet, sevgili dostlarım, böyle olmamalı. Necip Fazıl'ı da bu mısralarıyla anmadan geçemeyiz. Hayat normalleşince, inşallah hepimiz, evet hepimiz, aramızdaki tüm buzları eritip, kırgınlıklarımızı bir daha geri dönüşümü olmayacak şekilde atıp, bir barış toplumu oluşturmamız neden güç olsun ki? Herkes, birbiriyle yardımlaşma ve dayanışma içinde olup,'Birimiz hepimiz için, hepimiz birimiz için' olursak, aşamayacağımız sorun mu olur? Sevgi pınarımızla, hoşgörü çeşmemizle 'Yurtta barış, dünyada barış' neden olmasın ki? Neden, birlikte halay çekmeyelim ki? Cahit Sıtkı'nın: Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; Olursa bir şikâyet ölümden olsun. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v), "İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de  iman etmiş olmazsınız." Yunus Emre'nin şu sözleri, yol haritamız, gönül pusulamız ve hayat rehberimiz olsun! 'Gelin tanış olalım, işin kolayın tutalım Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz' Nisan 2020 Sakarya Muhammet AVCI