Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


23 Nisanda Çocuk Olmak


Açıklama: 23 Nisan sadece çocukların değil; içindeki çocuğu öldürmemiş olanların da bayramı kutlu olsun
Kategori: Köşe Yazıları
Eklenme Tarihi: 22 Nisan 2011
Geçerli Tarih: 26 Nisan 2024, 01:26
Site: Yanıkozan Fikir Ve Sanat Sitesi
URL: http://www.yanikozan.com/yazar.asp?yaziID=216


 

“Bir insanı al onu çöz çöz çocuk olsun” böyle diyordu sözün ve şiirin sultanı Sezai Karakoç. İnsanın en yalın en sade halidir çocukluğu. Masumiyetin, suçsuzluğun ve günahsızlığın memleketidir çocukluk ve biliriz ki çocukluk cennettir.
Niçin yazıyorsun bu satırları, durup dururken nerden geldi çocukluğa methiyeler demeyin. Hepimiz biliriz ki Nisan ayı çocukların ayıdır. Onların bayramıdır 23 Nisan ve daha da önemlisi çocuk sevgisini ruhunda taşıyan, namaz kılarken dahi etrafında gezinen torunlarına ses etmeyen Efendimiz’in doğum ayıdır. Bir bakıma alemlerin yaratılışını sebep sevgililer sevgilisinin doğumu çocukların da bayramı olmuş oluyor ki bu güzelliklerin buluşması bizler adına ayrı bir sevinç kaynağı.
Yıllar öncesinin Yanıklı’sına dönüp, sıraların çocuk gülüşleriyle dolu olduğu, tebeşir kokusunun, Fiskobirlik fındıklarının eksik olmadığı, karların erimesiyle toprak kokusunun iliklere işlediği 23 Nisanlar geldi aklıma. Okul bahçesinde, öğretmenlerimizin bin bir emekle hazırladığı, şiirlerin, kompozisyonların okunduğu siyah önlüklü cıvıl cıvıl çocukluk günlerimiz. Mazi denilen şey eğer olanca güzelliğiyle yaşanmışsa insanlarda hep buruk bir hasretle anılıyor. Benim için çocukluk köy demekti. Mevlüt Öğretmenimin, Kadir Öğretmenimin gayretleriyle şekillenen çocukluğumuz ve tabi ki okul günleri. Hepsi artım memleketimin dört bir yanın dağılmış olan çocukluğumun güzel yüzleri ve dostları. Şimdi herkes farklı mekanlarda yaşıtlarımızdan çoğu evlat sahibi oldu. Geçmişte yaşadıkları bayramların tadını çocuklarının yüzlerindeki tebessümlerde buluyorlar artık. Fakat tıpkı bizler gibi çocuklarımız da farklı zamanların çocukları.
Yeni bir nesil var karşımızda artık. Çocukluklarını, bahçelerde, kırlarda, çayırlarda değil evlerinde, bilgisayar ve televizyon karşısında geçiren bir nesil. Yemyeşil kırlarda koşmanın tadını alamamış, eliyle çiçek toplamamış bir nesil. Zora değil hazıra alışan, olanca gücüyle tüketime odaklanmış bir nesil var karşımızda. Hormonlaşan meyve ve sebze gibi aileden değil teknolojik ev aletlerinden aldıklarıyla hormonlaşan nesil. Onları ekran başından kaldırıp hayata katmak, gökyüzüne bakmayı, çayırlarda koşmayı, sevgi ve merhameti aşılamak gerek.
Sizler köyün tatlı havasını tenefüs ederken, kıt kanaatta olsa geçinen insanların çocuklarıydınız. Ama mutluydunuz çünkü yokluk olsa bile sevgi vardı karşınızda paylaşmak, komşuluk ve akrabalık vardı. Bunların çocuk bayramıyla ne alakası var diyebilirsiniz. Haklısınızdır muhakkak fakat istiyorum ki ruhtan ve sevgiden yoksun yetişen neslimize hiç olmasa baharın gelişiyle gelen bayramlarında bu yoğunluğu ve sevgiyi hissettirelim.
Bayramlar, buluşmaların güzelliklerin vesilesidir. Türkiye’nin dört bir yanına dağılmış, Mevlüt Öğretmen’in, Kadir Öğretmen’in, Mehmetve Muhammet  Öğretmen’in öğrencileri, günlük meşgalelerinizden sıyrılıp çocuklarınıza, Yanıklı 23 Nisanları tadında bir hafta sonu yaşatın belki köy hasretiyle yanan ruhumuza bir nebze ilaç vermiş oluruz.
23 Nisan sadece çocukların değil; içindeki çocuğu öldürmemiş olanların da bayramı olsun.

Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster