Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster


ANILARLA ESKİ RİZE GÜNLERİNE YOLCULUK


Açıklama: Ben de Rizeli'yim. Ben de iftar açabilir miyim?
Kategori: Hayatın İçinden
Eklenme Tarihi: 26 Nisan 2020
Geçerli Tarih: 23 Nisan 2024, 09:42
Site: Yanıkozan Fikir Ve Sanat Sitesi
URL: http://www.yanikozan.com/haber_detay.asp?haberID=453


Rize'ye ayak basar basmaz 'Rize'ye hoş geldiniz' mesajı gelir telefonunuza!!! Rize ile ilk anım Kars eğitimden arkadaşım Süleyman Çüçen'le olan anım. Ben unutmuşum, sağ olsun o hatırlattı. Günün birinde Of'tan Artvin'e giderken Rize'ye geçtik. Rize'de eşime otogarda biraz beklemesini söyledim. Şöyle bir etrafta dolaşırken bir de ne göreyim, Süleyman Çüçen'e rastlıyorum. Onunla kucaklaşıp, özlem giderip bir çay ocağında çay içiyoruz. Öylesine dalmışız ki... saatler geçmiş... Yıl. 1985, Şubat'ın biri. Of'ta yanımda okuyan yeğenlerim Alim ile Kadir'i yarıyıl tatiline Artvin'e yolluyorum. Kızım Ülkü de beraberimde geldi. Dondurmaya gözü kaçtı çocuğun, kıramadım, aldım. Ne çok hasta etti bir bilseniz... Ayrıca bir takım elbise aldım. Ne kadara mı? Tamı tamına bir maaşa!!! Çünkü, o zamanlar altışar maaşa buzdolabı ve televizyon aldığım yıllardı... Yıl: 2003 Temmuz ve Ramazan ayı. Oğlum Metehan'ın Rize Eğitim'den mezuniyet günü. Kızım Cemre ile bir gün evvel gelip, yeğenim Nebi'ye konuk olduk. Saatlerce yarın veliler adına yapacağım konuşma metnimi hazırladık. Sabah oldu, ben, Nebi ve Cemre birlikte fakültenin olduğu Çayeli'ne geçtik. Metehan'la buluştuk. Metehan, günler öncesinden benim konuşma yapma imkanımı sağlamayı başarmış. Fakültede köylüm Hasan Avcı var, onunla da bir araya geldik, söyleştik. Program başladı, sıra bana geldi, salon küçük, mevsim yaz, üstelik Ramazan ve upuuzun bir konuşma yapmışım, hala hatırladıkça yerin dibine giriyorum. Oğlum Metehan'ın ve Cemre'nin de Fakülteden hocası olan Cahit İskender'i anmadan geçemem. 2004'ün Nisan'ında yine bir ziyaretim olmuştu Rize'ye ve Çayeli'nde öğretmenlik yapan oğlum Metehan'a ve yine kızım Cemre ile birlikte. Metehan'ın öğrencileriyle ve öğretmen arkadaşlarıyla kurduğu o sevgi ve ilgi bağı, unutulacak gibi değil.... Yıl 2004. Artvin’den bayramlık ihtiyaçlarımı alıp köye dönmüştüm. Nevalemi minibüsten boşaltıyordum. Minibüsün üst bagajında on kiloluk yağ tenekesi vardı. Tam onu alırken bir de poşet yırtılıp teneke kafama düşmez mi? Kafamdan kanlar sızmaya başladı. Tam da iftar vaktiydi. Kısadan bir şeyler atıştırıp aynı minibüsle Artvin’e hastaneye ulaştım. Doktora: -Kafama yağ tenekesi düştü, dememle: -Eeee sen hala yaşıyor musun, dedi doktor. Ambulansla Rize’ye sevk edildim. Rize’de gerekli tetkikler yapılıp ertesi günün öğle vaktine kadar gözlem altında tutuldum. Köye döndüm. Ertesi gün bayramdı. Hem bayramlaşmaya hem de ziyaretime gelenler: - Biz iki kilo yağı alamazken senin neyine on kilo yağ almak, diyerek bir de şakalaşmazlar mı? Artvin’deki doktor, yeğenim Habib’e hala sorarmış: Amcan, yaşıyor mu? 2016 Haziran’ında kızım Cemre’nin mezuniyeti için Rize Çayeli’ne gitmiştim. Bana uçak biletim alınmış, eşim ameliyatlı olduğu için ona alınmamıştı. Ben, mezuniyet gününün bir gün öncesinden Sakarya’dan hareket edip, uçakla Trabzon’a gelip, orada kuzenim İskender Düzcan'a konuk olup, ertesi gün, Araklı’daki yeğenim Habip’i alarak kızım Cemre ile birlikte Çayeli’ne vardık. Gezindik. Fakülte sekreteri olan komşum Hasan Avcı ile makamında oturduk. Mezuniyet törenini birlikte izledik. Törenin bitmesinin ardından, Hasan Avcı bana dönerek: Hocam sana bir sürprizim var, dedi. Bir de ne göreyim, eşim karşımda. Şaşırmadım değil. Bir gün öncesinden beni uğurlamıştı. Meğer benim ardımdan ‘ana yüreği’ derler ya ondan yüreği etmemiş kızının mezuniyetine otobüsle gelmiş, Protokolün arkasında yer alıp, töreni izlemiş. Kızımın da önceden haberi olmamış. Ondandır ki otobüsle gelen eşim, uçakla gelen benden evvel tören yerine ulaşmış. Konu Rize olur da mizah olmaz mı? Küçük bir espriyle bu anılara olan yolculuğumu tamamlayayım. Bir Ramazan günü, bir TV kanalı, 'Rize İçin İftar Vakti' duyurusunu yapıyor. Öteden Rizeli'nin biri, Almanya'dan telefon açıyor: Ben de Rizeli'yim. Ben de iftar açabilir miyim? Nisan 2020 Sakarya Muhammet AVCI

Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat | Resimleri Göster