Seni Çok Özledik Ya Resulullah

Aradan 14 asrı aşkın bir zaman geçmesine karşın sevgin daha tap taze. Gönüllerimizde dipdirisin. Hangi insan senin kadar sevilir, hangi insan senin gibi unutulmaz, hangi sevgi gün geçtikçe yeşerir? Seni sevmek, yüce Yaradan'ı sevmektir. Seni sevmek, tüm insanlığı kucaklamaktır. Seni sevmek, aşkınla yanıp, pişmektir. Seni sevmek, senin yolunda yürümektir. Seni sevmek, senin sevdiklerini sevmektir. Seni sevmek, senin yaptıklarını yapmaktır. Günümüzde insanlığın en çok ihtiyaç duyduğu değerlerin başında gelen sevgi ve hoşgörüyü toplumumuzun her kesiminde yaygınlaştırmak ve insanlar arasında bir muhabbet bir gönül köprüsü kurmak amacıyla senin doğduğun gün olan 20 Nisan'ı 'Gül Günü' olarak kutlamamız sana duyduğumuz sevginin bir tezahürü değil midir? Çiçeklerin en güzeli olan gül senin simgendir. Gülün güzel kokusu da senin mübarek terine benzetilmiştir. Gül sevginin, barışın, muhabbetin sembolüdür. Diri diri toprağa gömülen genç bedenler seninle dirilmedi mi? En karanlık çağını yaşayan insanlık seninle aydınlanmadı mı? Çöller seninle yeşermedi mi? Yüce Rabbimiz bu alemi senin yoluna yaratmadı mı? İnsanlık gaflet uykusundan senin çağrınla uyanmadı mı? İnsanlar arasında süre gelen kan davasını sen nihayete erdirmedin mi? Bugün de sana muhtacız. Gel ey iki cihanın güneşi. Seni çok özledik, gel. Bizi bu kavgalardan, şiddetten, korkudan, sefaletten, kıskançlıktan, geçimsizlikten kurtar. Bize hayat ver,bize yağmur ol, bizi dirilt. Kıyamet gününde de bize şefaat et. Bizi ateşten koru,bize yardım et, Bizim için Yüce Mevla'ya yalvar. Bizi anamızla, babamızla birlikte cennetlikler arasına dahil eyle. Senin sancağının altında olanlardan eyle bizleri de ey Resuli Kibriya! Günahımız, kusurumuz çok, Mevla'nın rahmetine, senin şefaatine muhtacız. Bizi bundan mahrum eyleme ey Habib'im!